İzmirli genç çello sanatçısı ve Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Yüksek Lisans Programı öğrencisi olan Adasu Akın, kadına yönelik şiddeti konu alan özgün bir beste ile toplumsal bir çağrı yapıyor. Kadınlara yönelik şiddet ve cinayetler, Türkiye’nin en acı gerçekleri arasında yer almayı sürdürüyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun raporlarına göre 2025’in ilk beş ayında 168 kadın erkekler tarafından katledildi. Bu cinayetlerin büyük bölümü, kadınların en yakınındaki erkekler, yani eşleri, eski eşleri, sevgilileri ve akrabaları tarafından gerçekleştirildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre, 2024 yılı da kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri açısından en yüksek rakamların kaydedildiği dönem oldu. Geçtiğimiz yılda 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm yaşandı. Bu veriler, platformun veri toplama faaliyetlerine başladığı 2010 yılından bu yana görülen en yüksek sayılardır.
Adasu Akın'ın Çağrısı
Adasu Akın, "Kadına yönelik şiddet öyle bir boyuta geldi ki bu durumla ilgili bir şey yapmak yapmamaktan daha normal oldu" diyerek, yaşananları derin bir üzüntüyle aktarıyor. Kadın şiddetine dikkat çekmek amacıyla yazdığı şarkıyı, "Bu beste hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır" sözleriyle tanımlıyor. Akın, şiddetin toplumda yaygın bir mesele haline geldiğini vurgulayarak, "Şiddet, güçlünün zayıfa uyguladığı bir eylem. Özellikle fiziksel olarak zayıf olan kadınlar, çocuklar ve hayvanlar bu durumdan olumsuz etkileniyor" diyor. Akın, kendisinin de zaman zaman şiddet olgusuyla karşılaştığını ve bu nedenle beste sürecinde yaşadığı duyguların eserine yansıdığını ifade ediyor. "Bu beste, kaybettiğimiz kadınlar için hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır" şeklinde sözlerini sürdürüyor.
İnanç ve Dayanışma Teması
“Kadın” adlı eserinin meydanlarda yüksek sesle söylenmesini hayal ettiğini dile getiren Akın, eseri yazarken hissettiği karmaşık duyguları paylaşarak, "Korku, öfke, çaresizlik gibi duygular iç içe geçiyor ama bir yandan da hayatı sürdüren umut duygusunu taşıyorum" diyor. Dayanışmanın önemini vurgulayarak, bulunduğu alandan el birliği ile hareket ederek umudu büyütmek istediğini belirtiyor. Bu yüzden "Kadın" bestesini annesi ile beraber yazdıklarını söylüyor ve eserin kitlesel bir şekilde meydana yayılmasını arzuladığını ifade ediyor. Akın, bu müziğin yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj taşıdığını ortaya koyuyor.
Sanatçı Kimliği ve Uluslararası Başarıları
İtalya’da bulunduğu dönemde orkestralara katılarak 50’ye yakın konser veren genç sanatçı, Beethoven'dan Neşet Ertaş’a kadar geniş bir yelpazede eserler seslendiriyor. Kendine has tarzıyla dikkat çeken Adasu Akın, konserlerinin sonunda söylediği türkülerle büyük beğeni toplayarak uluslararası alanda da tanınmaya başladı. Genç sanatçının sahne performansları, izleyicilerine hem klasik müziği hem de geleneksel Türk müziğini başarılı bir şekilde aktarıyor. Akın’nın yeteneği ve kararlılığı, onu farklı kılan unsurlar arasında yer alırken, sanatıyla toplumsal konulara ışık tutmayı da ihmal etmiyor. Adasu Akın’ın bestesi ve müziği, sadece müzikten öte bir sosyal sorumluluk taşıyarak, toplumsal sorunlara dikkat çekiyor.
