Bakan Şimşek, kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasından çıkış sürecinin neredeyse tamamlandığını açıkladı. Mayıs ayının başından itibaren yükselen rezervlerle birlikte, rezerv yeterliliğinin sağlandığını ve Türk lirasındaki dalgalanmaların belirgin şekilde azaldığını ifade etti. Bu durum, ekonomide istikrarın sağlanmasına yönelik umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Enflasyon ve Cari Açık Durumu
Şimşek, enflasyon rakamlarındaki düşüş eğiliminin devam ettiğini vurguladı. Yıl sonuna gelindiğinde Merkez Bankası’nın tahminleri doğrultusunda enflasyonun belirlenen aralığa ulaşacağını belirtti. Bunun yanı sıra, cari açığın kontrol altında olduğunu, brüt dış finansman ihtiyacının ve dış borcun milli gelire oranının düşmekte olduğunu da dile getirdi. Bu durum, ülkenin ekonomik dengesinin korunmasına yardımcı oluyor ve gelecekteki yıl için daha sağlıklı bir ekonomik tablo sunuyor.
Kamu Mali Disiplini
Bakan Şimşek, kamu harcamalarında sürdürülen disiplinin önemine dikkat çekti. Gelir performansının Orta Vadeli Program hedefleri ile kıyaslandığında biraz altında kalma riski olsa da, dezenflasyon sürecinin kararlılıkla devam ettiğini dile getirdi. Bu durum, mali disiplinin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini artırırken, devletin mali yönetiminde de daha etkili bir yaklaşım benimsendiğini göstermekte. Ekonomik istikrar için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yapısal Reformlar ve Dijital Dönüşüm
Şimşek, Türkiye'nin sanayi politikaları ve yeşil dönüşüm çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Dijitalleşme alanında atılan adımların hız kesmeden sürdüğünü belirtti. Aynı zamanda, reel sektörün güçlü yapısını koruduğuna dikkat çekti. Bu sektörde atılan adımlar, Türkiye’nin uluslararası ekonomik arenada daha rekabetçi bir konumda olmasını sağlayacak. Ülkenin bölgesel entegrasyon kapasitesinin artmasıyla birlikte, doğrudan yatırımlar için cazip bir pazar olmaya devam ettiğini vurguladı.
Terörsüz Türkiye Süreci
Toplantılarda Türkiye’nin terörle mücadele konusuna da değinildi. Bakan Şimşek, Terörsüz Türkiye sürecinin sadece güvenliği artırmadığını, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve bölgesel entegrasyon için büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yeni büyüme alanları olabileceğine dikkat çekti. Bu yaklaşım, ekonomik istikrar sağlamanın yanı sıra bölgedeki sosyo-ekonomik gelişim için de önemli bir fırsat sunuyor.
Türkiye’nin Üretim Üssü Olma Vizyonu
Şimşek, Türkiye’nin imalat ve hizmet sektörlerinde bölgesinin önde gelen üretim merkezi olduğunu kaydetti. Kişi başına düşen gelirde yüksek katma değerli sanayi alanında diğer ülkelerin önünde yer alındığına dikkat çekti. Genç ve dinamik nüfus, güçlü altyapı ve çeşitlenen yatırım fırsatlarıyla Türkiye’nin doğrudan yatırımcılar için büyük bir potansiyele sahip olduğu vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası ticarette daha da güçlenmesini sağlayacak önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
