Manisa'nın Demirci ilçesinde iki yüzyıldır süregelen el dokuma halıcılığı, artık ciddi bir tehdit altındadır. Dokuma ustalarının yaşlanması, genç neslin bu alana olan ilgisizliği ve ucuz iş gücünün artması, bu tarihi sanat dalının yok olma riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Geçmişte evlerin içlerinde yapılan bu el sanatları, şimdi ise atölyelerde zamanla küçülerek gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Ancak, tezgahların sayısının giderek azalması, bu geleneğin sona erdiğinin açık bir işareti olmaktadır.
Geleneksel El Halıcılığı ve Kadınların Rolü
Demirci’deki kadınlar, %100 yün iplik kullanarak her gün 6 bin ile 8 bin düğüm atarak hem kendi geçimlerini sağlamakta hem de kültürel bir mirası sürdürmektedirler. Bu özel halılar, yurt dışına ihraç edilerek Türkiye’nin prestijli el işçiliği ürünleri arasında yer almaktadır. Fakat son yıllarda halı siparişi veren firmaların, daha düşük maliyetli iş gücü sunan Pakistan, Hindistan, Çin ve Mısır gibi ülkelere yönelmesi, bu sektörde büyük bir zayıflamaya yol açmıştır. Böylece, Demirci’deki el halıcılığı geleneği de tehdit altına girmektedir.
Tezgahtaki Düşüş ve Gelecek Korkusu

Demirci Atölye Halıcılığı Geliştirme Derneği üyesi Kazım Aysan, bu konudaki endişelerini dile getirerek, “25 bin olan tezgah sayısı şu anda 3 binin altına düştü. El halıcılığı artık butik ölçekte yapılıyor ve yaşlı kadınların çabalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Gençlerin ise bu uzun ve zor işten kaçındığını gözlemliyoruz. Oysa Demirci, iplik üretiminden yıkama süreçlerine kadar her aşamanın gerçekleştirilebildiği nadir merkezlerden biridir” ifadelerini kullanmaktadır.
Kültürel Mirasın Yaşatılması İçin Destek Çağrısı
Aysan, bu değerli mesleğin yaşatılabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek beklediklerini ifade etti: “El sanatları kategorisine alınmalı ve gerekli teşviklerle desteklenmelidir. Aksi takdirde Demirci halısı birkaç yıl içinde tamamen yok olabilir” dedi. Bu açıklama, halıcılığın geleceği adına bir alarm niteliği taşımaktadır ve yetkililerin bu konuda adım atması gerektiğine işaret etmektedir.
Usta El İşçileri ve Geleceğin Belirsizliği
11 yaşından beri halı dokuyan ustalardan Esma Kasılmaz, tehlikenin boyutlarını şöyle ifade etti: “Bu işi bizden sonra devralacak kimse yok. Gençlerin fabrikalarda çalışmayı seçtiğini biliyoruz. Biz de artık yaşlılık dönemine gelmiş durumdayız. Ne kadar daha dokuma yapabiliriz, belirsiz.” Bu sözler, el halıcılığının geleceği açısından büyük bir endişeyi ortaya koymaktadır.
Tarihin İzleri ve Kaybolan Gelenekler
Demirci'de halı dokuyanların çoğunun 50 yaşın üstünde olduğu unutulmamalıdır. Birlikte çalışan kadınlar, kültürel hafızayı ve geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır. Fakat her geçen gün kapanan bir tezgah, sadece iş alanını değil, aynı zamanda 200 yıllık bir geleneği de tarihin karanlık derinliklerine gömmektedir. Bu yüzden, el halıcılığının yaşatılması için el birliğiyle hareket edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.