SATUK BUĞRA HAN: TÜRK'ÜN İMANLA BULUŞTUĞU DÖNEME BİR BAKIŞ

SATUK BUĞRA HAN: TÜRK'ÜN İMANLA BULUŞTUĞU DÖNEME BİR BAKIŞ

Tarihin tozlu sayfalarında bazı isimler vardır ki, sadece bir devri değil, bir milletin ruh kökünü şekillendirir. Abdülkerim Satuk Buğra Han da işte bu isimlerden biridir. Onun adı, sadece Karahanlı tahtında bir hükümdar olarak değil; Türk milletini İslam’la tanıştıran büyük bir öncü olarak anılmalıdır.

Satuk Buğra Han’ın Müslüman oluşu, yalnızca şahsi bir tercih değil; büyük bir milletin istikametini belirleyen bir dönüm noktasıdır. O, Kur’an’ın nuruyla tanıştığında yalnız kalmadı. Arkasından binlerce, on binlerce Türk ailesi de aynı hakikatin izinden yürüdü. İslam, Türk’ün gönlüne onun eliyle dokundu. Bu dönüşüm, yalnızca dinî değil; siyasi, sosyal ve kültürel anlamda da yepyeni bir çağın kapılarını araladı.

Bugün baktığımızda Anadolu’nun her karışında yükselen ezanlar, Orta Asya’daki o ilk iman tohumlarının meyvesidir. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın ve Türkiye’nin manevî temelleri, işte Satuk Buğra Han’la birlikte atıldı. O’nun gayreti, sadece bir devlet kurmak değil; bir medeniyet inşa etmekti. Ve bu medeniyetin özünde iman, adalet, ilim ve merhamet vardı.

Tezkire-i Satuk Buğra Han’da anlatılanlar sadece menkıbe değil; tarihe ışık tutan birer hakikat vesikasıdır. Onun “İslam’a hizmet” aşkıyla çıktığı yolda karşılaştığı zorluklar, bugünkü nesillere de birer ders niteliğindedir. Zira her devirde hak yolda yürümek bedel ister. O, bu bedeli ödeyenlerin ilklerindendir.

Bugün Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da ve daha nice coğrafyada Müslümanlar zulüm altındaysa, bu bize bir sorumluluk yükler. Sadece dualarla değil, bilinçle, sahiplenerek, tarihimizi bilerek bu davaya katkı sunmak zorundayız.

Satuk Buğra Han’ı unutmamak, onun açtığı yolda yürümeye gayret etmekle mümkündür. Allah, onun gibi imanla yoğrulmuş liderleri bu millete tekrar nasip etsin.

Selâm ve dua ile…