İzmir’den Manisa’ya su arayışı
Su kriziyle karşı karşıya kalan İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte içme suyu ihtiyacını karşılamak için yeni kaynak arayışına girdi. İZSU tarafından belirlenen 200 nokta arasında, daha önce su tartışmalarının yaşandığı Manisa’nın Saruhanlı ve Yunusemre ilçeleri de yer aldı.

Ziraat Odası’ndan sert tepki
İzmir’in Manisa’dan su arayacağı bilgisinin ortaya çıkmasının ardından açıklama yapan Manisa Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, bu girişime karşı olduklarını belirtti. Altındağ, “Manisa’nın suyu zaten Manisa’ya yetmiyor. Sarıkız ve Göksu’dan su çekiyorlar. Bundan rahatsızız. Yine gelip su aramalarına müsaade etmeyiz” ifadelerini kullandı.
“Manisa Ovası çöl olabilir”
Kuraklık riskine dikkat çeken Altındağ, özellikle Gediz Havzası ve Manisa Ovası’nın hassas durumda olduğunu vurguladı. “Su krizi her yerde var. Eğer Manisa’da su biterse barajda da su kalmaz. Ovada tarım tamamen çöker, bölge çölleşir” dedi.
İzmir’e çağrı: Kendi önlemini al
Altındağ, İzmir’in kendi çözümlerini üretmesi gerektiğini dile getirdi. “İzmir artık önlemini alsın. Göletler yapmalı ya da denizden su arıtması lazım. İçme suyu öncelikli ama birçok yerde kullanılmıyor. Sondajlara yüklenilirse Manisa Ovası çöle dönebilir” açıklamasında bulundu.
İzmir Su Sorunu Giderek Büyüyor
İzmir’de son yıllarda artan nüfus, iklim değişikliği ve yetersiz yağışlar nedeniyle su kaynaklarında ciddi azalma yaşanıyor. Kentin en önemli içme suyu kaynakları arasında yer alan Tahtalı, Gördes ve Ürkmez barajlarında doluluk oranlarının düşmesi, yaz aylarında İzmir’in su ihtiyacını karşılamada sıkıntılar yaratıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, su sıkıntısına çözüm bulmak için yeni kaynak arayışına girmiş durumda. Ancak bu kapsamda gündeme gelen Manisa’daki bazı su kaynaklarının İzmir’e taşınması fikri, bölgede tartışmalara neden oldu. Manisalı üreticiler, kendi tarımsal faaliyetleri için zaten yetersiz olan suyun başka bir kente aktarılmasına karşı çıkıyor. Bu durum, İzmir’in su krizinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir boyut taşıdığını da gösteriyor.
Uzmanlara göre İzmir’in su sorununu kalıcı şekilde çözebilmesi için yalnızca yeni su kaynakları bulmak yeterli olmayacak. Tarımsal sulamada tasarruf, yağmur suyu hasadı, kayıp-kaçak oranlarının azaltılması ve geri dönüşüm sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Ayrıca halkın bilinçlendirilmesi de büyük önem taşıyor.
İzmir’de her geçen yıl daha da belirginleşen su sıkıntısı, önümüzdeki dönemde kentin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın ortak çabası olmadan bu sorunun aşılması mümkün görünmüyor.