İzmir'in Bayraklı ilçesinde meydana gelen olayda, kadına yönelik şiddet ihbarını değerlendiren polis memurları, şiddet uyguladığı iddia edilen bir birey tarafından bıçakla saldırıya uğradı. Olay, saat 03.00 civarında Tepekule Mahallesi 2063 Sokak üzerinde yer alan bir evde gerçekleşti. İhbarın yapılmasının ardından olay yerine intikal eden polis ekipleri, S.Ö. (36) isimli şahsın evinin kapısını çaldı. Ancak kapıyı açan S.Ö., elinde bıçakla polislere saldırarak bir memuru bacağından yaraladı. Yaralanan polis memuru, hastaneye kaldırıldı.
Olayın Gelişimi
Olay, KADES (Kadın Destek Uygulaması) üzerinden verilen ihbar ile başladı. Vaka yerine gelen polis ekipleri, S.Ö.’nün evinde karısına şiddet uyguladığına dair bilgi aldı. Ekipler kapıyı çaldığında, S.Ö. bıçakla karşılık vererek M.U. isimli polis memurunu bacağından yaraladı. Diğer polis ekipleri, durumu kontrol altına almak için müdahale etti ve S.Ö.'yü bacağından vurdu. Sonrasında, sağlık ekipleri yaralanan polis memuru M.U.'yu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, saldırganı ise İzmir Şehir Hastanesine kaldırdı.
Saldırganın Geçmişi
Olayla ilgili yapılan araştırmalar neticesinde, S.Ö.'nün daha önce de aile içi şiddet suçundan cezaevine girmiş olduğu ve geçtiğimiz hafta serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Bilgiler, S.Ö.'nün 12 farklı suç kaydının bulunduğunu ve bunlar arasında aile içi şiddet eylemleri olduğunu doğruladı. Olay günü S.Ö.’nün, yaşanan kargaşanın ardından alkol etkisi altında olduğu tespit edildi. Bu durum, olayın ardındaki sebep ve yine yaşanan şiddet sarmalının ciddiyetini pekiştiriyor. Saldırganın alkollü olması, olayın seyrini değiştiren bir etken olarak ön plana çıkıyor.
Olay Sonrası Gelişmeler
Yaşanan bu olay sonrasında, för kontrol altına alınan şüpheli S.Ö., hastane tedavisinin ardından gözaltına alınacak. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor ve polis, durumu yakından takip ediyor. Her iki yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı bilgisi verilse de, olayın boyutu ve özellikle saldırganın geçmişi, sosyal güvenlik ve toplumsal mutluluk açısından ciddi bir endişe kaynağı yaratmaktadır. Bu durum, kadınlara yönelik şiddetle mücadele çabalarının hızlandırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
